27. MADDE

0
esse
RTÜK Yasa Tasarısı'na Anayasa Komisyonu'nda eklenen bir madde Türk internet dünyasını ayağa kaldırdı...

Tasarı ile internet 5680 sayılı Basın Kanunu kapsamına alındı. İnternet ortamını gazete ve dergi olarak kabul eden RTÜK Yasa Tasarısı ile internet dünyası şöyle düzenlenecekmiş...
- İnternet'te web sayfası açmak isteyenler bulundukları ilin Valiliklerinden izin alacaklarmış.
- İnternet'te web sayfası sahibi olanlar bu sayfaların ikişer kopyasını hergün bulundukları illerin Cumhuriyet Savcılığı ile Vali ve Kaymakamlığı'na gönderecekler.
- Türkiye'ye getirilmek istenen düzenleme ile beyanname verilmeden açılan web sayfaları için Valilik Asliye Ceza Mahkemesi'nde yayın durdurma davası açacak. (Biz davalara alışığız açsınlar tabi.)
- Web sayfalarının en az lise mezunu ve 21 yaşından büyük birer sorumlu müdürü olacak.
- Yabancılar web sitesi açmak için Dışişleri Bakanlığı'ndan görüş ve İçişleri Bakanlığı'ndan izin alacaklar.
- Yasa tasarısı ile Türkiye, Dünya'da interneti sadece medya olarak kabul eden ilk ülke olacak. (Ne ülkeyiz ama .. Afferin bize.)

Dünya ülkelerinin çoğunda ise internet için ayrı bir yasal düzenleme bulunmuyor. İnternet ile ilgili düzenlemelerde kişilik hakların korunmasına dönük yasalar işletiliyor.

RTÜK Yasa Tasarısı'nın 27. maddesinin yasalaşması halinde "tr" uzantılı internet sitelerinin web sayflarını yurt dışına taşıyacakları belirtiliyor.

Böylece ABD veya başka bir ülkeden kiralanan internet sunucu üzerinden yapılan yayınlarla Basın Kanunu dışına çıkılmış olunacak.

Bence bu yazılanlara sadece gülüp geçmeli. :))))))))

Görüşler

0
anonim
Yahu su hergun birer kopya gonderme isi sozkonusu ise bu tamamen asparagazdır. Dusunsenize:
- Sayin savcim bugunku sayfa ornekleri geldi, 37890 adet...
- Tamam bi kahve icip geliyorum bu arada sen onlari siraya koy daha gecen haftakileri bitirmedik:)))
0
anonim
ben yoneticilerimle ovunuyorum; gene bir ilki basardilar...
buradan onlari tebrik ediyorum...
basarilarinin devamini diliyorum...

bu arada neden kestik, hadi melemeye devem kuzu gibi...
0
anonim
Ahmak ve dangalak taifenin çıkaracağı yasada anca bu kadar olur. Göbeğim hopladı gülmekten.. Bugün 1 Nisan falan değil, eminsiniz değil mi ?

Hoo Hooo, HaHaa, keh keh keh... kehem, köhem, öhhö öhhö..

Ama bir dakika.. Evet bu kanun ülkemizin büyük bir sorununa çözüm bulur, nasılda farkedemedim ilk anda, ne gaflette bulunmuşum. Evet abilerim ablalarım, derhal her yoldan bu tasarının çıkması için desteğimizi verelim.

Kafayı yedi demeden önce, bu sayfalara sadece gözatmak için milyonların istihdam edilmesi gerektiğini kolayca hesap edebilirsiniz. Evet, yaşasın hükümet, işsizlik sorununu çözüverdi alimallah şip şak. Helal valla. Eeferim, tebrikler.. Bravo... Alkışlar parlamentomuza...

0
anonim

su adrese bakin

http://www.hurriyet.com.tr/dosya/internet/index.html

bu haber ile igli ayrintili haberin bulundugu bir adres...

0
conan
Hehehe bizim fay hattini bakanlar kurulu karariyla X kilometre oteye tasiyan bi hukumetimiz de olmustu.
0
anonim
Fatih Altaylı'nın yazısına http://www.hurriyet.com.tr/hur/turk/01/05/29/yazarlar/31yaz.htm adresinden ulaşılıyor. Yasa maddesi olarak 3984 sayılı yasa gösterilmiş. Yasa değişikliğiyle ilgili bilgiye nasıl ulaşabilirim? Resmi kaynaklı bir site adresi var mı?
0
anonim
KANUNSUZ SUÇ

Tarih 7 aralık 1997. Ankara'da bir grup görme özürlü, arkadaşlarının belediye çukuruna düşüp yaralanmasını protesto için düzenledikleri gösteride belediye görevlileri tarafından coplanır. Olayı TV'de izleyen bir turk.net abonesi, forum sayfalarına protestocuların coplanmasını kınayan bir mesaj gönderir. Ali Emre Ersöz bu mesajı okuyunca etkilenerek destek amacıyla aynı forum sayfasına polise yönelik sert ifadeler içeren bir mesaj gönderir. Gönderdiği mesaja adını, soyadını ve home page adresini yazar.

Yaklaşık iki hafta sonra sabah 03:30'da 9 kişiden oluşan bir anti-terör timi Ersöz'ün evine baskın düzenler. 3 gün gözaltında kaldıktan sonra serbest bırakılır ve hakkında TCK 159, devletin emniyet muhafaza kuvvetlerini alenen tahkir ve tezyif suçuyla dava açılır. Mahkeme sürecinin sonunda 10 ay hapis cezasına çarptırılır. Türkiye'deki 'ilk internet suçunun' kahramanı Ersöz'ün cezası 'iyi hal' nedeniyle 5 yıl ertelenir.

Türkiye'de en çok dikkat çeken ve konuşulan internet davalarından biri ise Superonline eski çalışanlarından, gazeteci Coşkun Ak'a verilen ceza. Çoşkun Ak, Superonline'da yönettiği forum bölümünde yer alan bir yazı nedeniyle tam 40 ay hapis cezası aldı. Kullanıcıların gündeme ilişkin görüşlerini dile getirdikleri forum bölümünün o haftaki konusu 'insan hakları ihlalleri'ydi. Rumuzla gönderilen 24 sayfalık bir yazı diğerleri gibi forum sayfasında yerini aldı.

Bu yazıdan rahatsız olan başka bir kullanıcı, Çoşkun Ak'tan yazıyı kaldırmasını istedi. Tehditkar bir üslup kullandığı mesajında, yazıyı kaldırmazsa Çoşkun Ak'ı Superonline'nın genel müdürüne şikayet edeceğini ve işten attıracağını belirtti. Ancak Çoşkun Ak, sayfanın güncellenme tarihine kadar yazıyı kaldırmadı.

Yazıdan rahatsız olan kullanıcı Adalet Bakanlığı’na 26 Mayıs 1999 tarihinde Çoşkun Ak hakkında suç duyurusunda bulundu. Açılan davanın sonunda Çoşkun Ak, TCK'nın 159. maddesi nedeniyle 4 kez suçlu bulunur ve 40 ay hapis cezasına çarptırıldı.

Türkiye'de internet ortamında yapılan yayınlarla ilgili bir kanun olmamasına rağmen Çoşkun Ak'ın aldığı ve temyiz edilen ceza pek çok soruyu da gündeme getirdi. Yasası olmayan bir suça nasıl ceza veriliyor? Eğer ortada suç içeren bir yazı varsa internette bunun sorumluluğu kime ait? Mesajı gönderene mi, sayfayı hazırlayana mı, servis sağlayıcıya mı?

Çoşkun Ak'ın davasını üstlenen avukat Fikret İlkiz, Türk Ceza Kanunu'nun 1. maddesine göre 'kanunun suç saymadığı bir fiil için kimseye ceza verilemeyeceğini' hatırlatarak başka kanunlardan hareketle yorum yapmanın hatalı olduğunu savundu:

Böyle bir dava geldiğinde 'kanunu yok reddediyorum' da denebilir. Elbette bir suç varsa bunun cezasız kalması savunulamaz, toplum da bunu kabul etmez. Ancak önemli olan herkes internet ortamında suç işlenirse ne ceza verileceğini ve kimlerin sorumluluğu olduğunu bilmek zorunda. Çoşkun Ak örneğini ele alırsak bir gazetecinin suçlu bulunması değil niye suçlu bulunduğu önem taşıyor.

BASIN KANUNU'NA GÖRE DEĞERLENDİRİLEMEZ

Avukat Fikret İlkiz online gazetelerin ve internet yayıncılığının Basın Yasası'na göre yorumlanamayacağını düşünüyor:

İnternet ortamının teknik niteliklerini düşünürseniz, internet gazetesi; Basın Yasası'nın 2. maddesindeki basılmış eserlerden maksat neşredilmek üzere tabı aletleriyle basılan veya sair her türlü vasıtalarla çoğaltılan yazılar ve resimler gibi eserlerdir tanımına uymaz. Gazetelerde ve dergilerde nüsha esastır. Kalıcıdır, değişmez.

İnternet gazetesi, yasanın 3.maddesinde tanımını bulan neşir kavramıyla da açıklanamaz. 5680 sayılı Basın Yasasındaki neşir fiili; basılmış eserin herkesin görebileceği veya girebileceği yerlerde gösterilmesi, dağıtılması veya dinletilmesi ile meydana gelir.

Daha internet ortamında oluşan suç teşkil eden eylemlerin kimin tarafından meydana getirilmiş sayılacağı, yayın fiilinin nerede gerçekleşmiş olduğu ve nerede bittiği bile tartışmalı.

YAMALI BOHÇA

Radyo, televizyon ve gazete gibi internet yayınlarının da yasalarda yer alması gerektiğini belirten İlkiz, bir suç işlendiği takdirde kimin sorumlu olacağının da yine yasayla tanımlanması gerektiğine dikkat çekti:

Örneğin seçim yasasına göre seçimin bitmesinın ardından 1 saat süreyle yayın yasağı var. Radyo, tv ve gazeteler yayın yapamaz. Ama yasada internet ortamındaki gazeteler yayın yapamaz denmiyor. Eğer internette bir gazete yasağı beklemeden yayın yaparsa ve kimin hakkında açılacağı bile belli değil. İnternet ortamında da gazetelerdeki gibi bir künye yer alabilir ve sorumlu müdür tayin edilebilir ya da yayın kurulu oluşturulur. Bunlar sadece öneri ya da başka şekilde formüle edilebilir. Bu boşluğun bir an önce doldurulması şart ancak yasası bulunmayan internet, hiçbir yasanın da bohça yaması yapılmamalıdır.

kaynak:http://www.hurriyet.com.tr/dosya/internet/alt5.htm
0
ninja-g
Bu olay için www.rtuk.org.tr adresi yoklanmalı.
Saygilar ve sevgiler
0
anonim
YORUMSUZ...
Görüş belirtmek için giriş yapın...

İlgili Yazılar

Artık Neredesin? diye sormak yok!

anonim

sobbe™ yepyeni bir mobil teknoloji olarak Turkcell kullanıcılarının hizmetine giriyor. Bu servis ile kişiler arkadaşlarının nerede olduklarını gerçek zamanlı olarak Kısa Mesaj Servisi (SMS) ve 10 milyon Türk kullanıcısı ile dünyanın en büyük sosyal iletişim ağı olan Facebook üzerinden öğrenebilecekler.

Command them all!!!

parsifal

Dos zamanları Norton Commander ile tanışmamla başlamıştı commander türü programlara olan yakınlığım.
O kadar çok beğenmiştim ki, para vermeden de eksiksiz çalıştığı halde satın almıştım Windows Commander'ı.
Yıllardır vazgeçemediklerim arasında yerini alan Windows Commander, windows adının tescilli marka olması nedeniyle baskılara dayanamayarak adını Total Commander olarak değiştirmek zorunda kaldı.
Şirketin açıklamasını buradan okuyabilirsiniz.

NetBeans 6.0 Çıktı!

auselen

Netbeans'in uzun zamandır beklenen yeni sürümü sessiz sedasız sunuculardaki yerini aldı.

Desteklediği teknolojilere (Ajax, C/C++, Databases, Debugger, Desktop, Editor, GUI Builder, Java EE, Java ME, Java SE, Javascript, Mobile, Profiler, Refactor, REST, Rich Client Platform, Ruby, SOA, SOAP, UML, Web, WSDL , XML) bakılırsa Netbeans her tür geliştiricinin işini kolaylaştıracak nitelikte araçlarla komple bir geliştirme ortamı.

Cep telefonları ve radyasyon oranları

maat

Neredeyse hastalık derecesinde bağlandığımız cep telefonlarının radyasyon yaydığı konusunda hiçbirimizin şüphesi yok. Gazete okurken rastladığım bir haberde cep telefonu marka ve modellerine göre yaydıkları radyasyon oranını veren bir site adresi gözüme çarptı. Ayrıntılar http://www.sarvalues.com adresinden görülebilir.

Programlama Dilleri Savaşı Paneli: C++, JAVA, C#

FZ

Geveze fazlamesai.net muhabiri FZ, araştırmacı gazeteciliğin gereklerini yerine getirmek için usanmadan, yılmadan çalışmaya devam ediyor ve Crea-World, Polaris Plaza tesislerinden bildiriyor...

Internet Teknolojileri Derneği tarafından Dr. Mustafa Akgül yönetiminde, 19 Mart 2002 günü, 14:00 - 17:00 saatleri arasında gerçekleştirilen "Programlama Dilleri Savaşı: C++, JAVA, C#" adlı panele katılım beklenenin epey üzerinde gerçekleşti. Galileo salonuna panel için gelen ve sayıları 60'ı geçen katılımcıyı ağırlayabilmek için dışarıdan sandalye servisi yapmak zorunda kalındı.